ÇIPLAK YOLCU
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Cevabı oldukça zor bir soru. Ama size kısaca şunu söyleyebilirim; güneşin kalbindeki altın ne kadar saf altınsa ben de o kadar kendimim.
Kitap yazma maceranız nasıl başladı?
Beni kitap yazma konusunda tetikleyen ilk şey tepkisel bir hadiseydi. Daha sonra hissettiklerimi ve deneyimlerimi yazarken yazdıklarımı da yaşayan olduğumu fark ettim. Kaleme aldığım her yaşanmışlığım ilk hallerinden sıyrılıp kabul ve seyirle dönüşüme uğruyordu. Yazdıkça bu bir yazma hadisesinden ziyade, tutkulu bir kendimi gerçekleştirme hadisesine dönüştü. Benim için yazmak sonsuz bir keşif yolculuğu.
Kitabınızın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?
Emek verdiğiniz bir eseri hayata sunmak çok önemli bir süreç. Güvenilir, doğru insanlarla ilerlediğinizde kalbiniz bunu hiç tereddütsüz tasdik ediyor.
Kitabınızda en etkileyici bulduğunuz şiir-deneme hangisidir?
SESSİZLİĞİN DİLİ
Sessizliğin dilini senden daha iyi kim bilebilir sevgili…
Artık tek başıma olduğumu bundan daha iyi anlatamazdın bana
Ellerini üzerimden çekerken
Zaman zaman evinin bahçesine saldığı çocuğunu, perdenin arkasından dikizleyen bir anne gibi
Ben yine onaylanmam için işaretlerini ararken, yakalıyorum beni umarsız seyredişini
Büyümenin yolunun yalnız bırakılmak olduğunu öğrendim sonunda, sana kırgın değilim
Yıllar yılı yumrukladığım duvarlar önümde bir bir çökerken, kollarımı ardına dek açıyorum
Ey sınırsız hürriyet seni içmek için, seni solumak için ne kadar da çok bekledim… Beni kucaklamaya hazır mısın?
Bir ergenin sabırsızlığıyla alışkanlık işte, hem çok istiyorum hürriyetimin tadını çıkarmayı, hem de korkuyorum
Sonra en büyük hatalarımı hata yapmaktan korktuğum için yaptığımı hatırlıyorum
Diyorum ki kendime;
-Hiçbir şeyden korkma!… Korkusuz ol!…
Sen ellerin titreye titreye defalarca korkunun maskesini düşürmedin mi?
Güvensizliğin tohumları çoktan çürüdüler onlar bir daha hiçbir zaman yeşermeyecekler, bunu bal gibi biliyorsun.
Sen sadece ve sadece kendinden emin ol, yeter…