GÜNEŞE ÂŞIK OLAN ADAM
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Ben, Kübra Özçelik. 1994, Antalya doğumluyum. Ailemle beraber Antalya’da çiftçilik yaparken havaların sıcaklığı ve sebzelerin çok düşük fiyata satışı sebebiyle bir aile dostumuzdan arsa alarak Afyon Dinar’a taşındık. Burada aynı düzeni yeniden kurduk. Ben çocukluğumdan beri eğitime çok önem veren bir insandım, o yüzden okumayı hiç bırakmadım. İlahiyat ve Sosyal Hizmetler bölümlerini önlisans olarak bitirdim. Şu an, 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Lisans Tamamlama Programı 4. Sınıf öğrencisiyim.
Mezun olduktan sonra ücretli öğretmenlik, halk eğitim merkezi öğretmenliği ve özel kreşlerde görev yaptım. En sonunda, evdeki vaktimi değerlendirip kitap yazma sürecine başladım.
Kitap yazma maceranız nasıl başladı?
Çocukluğumdan beri kitap okumayı ve yazı yazmayı çok severim. Çevremde beni tanıyan herkes yazma konusunda çok başarılı olduğumu söyler. Pandemi sebebiyle okulların kapanması, ücretli öğretmenlik için yeniden kadro bulamamam ve kitabımdaki Reşat Yaman karakterini canlandıran arkadaşımın “Sen yazar olmalıymışsın,” demesi üzerine cesaret bulup yazmaya karar verdim.
Kitabınızın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?
Aslında hiçbir zaman kitap çıkarmayı ciddi anlamda düşünmedim. Korona süreci, öğrencilerimden ayrılmanın üzüntüsü, iş bulamamak ve sürekli bir yalnızlığın içinde olmak gibi nedenlerle kendimi yazarken buldum. İki senedir yazdığım her şeyi toparlamaya başladım ve bir ay gibi kısa bir sürede dosyayı hazırlayıp gönderdim. Bundan sonraki süreç oldukça zevkliydi. Yayınevimizde görüştüğüm insanların hepsi çok ilgili ve sıcakkanlı insanlardı. Kitap çıkıncaya kadar hem editoryal çalışma hem de kapak tasarım aşamalarında çok eğlendim. Tek başımayken sadece yazıyordum. İşin içine sağlam bir ekip girdiğinde bu yazılar çok güzel bir kitaba dönüştü. Bunun için Luna Yayınevi ekibine çok teşekkür ederim.
Kitabınızın en etkileyici yönü nedir?
Kitabımda kurgu olan yerler tabii ki var ama olayların çoğunluğunu günlüklerimi hikâyeleştirerek oluşturdum. Yani bu kitabın en etkileyici yönü, yaşanmış olaylardan oluşmasıdır. Hele ki bir kitap, akıcı bir dille yazılmışsa okuması zevkli olur. Ben de bunu başarabildiğime inanıyorum. Yaşanmış olayları, akıcı bir dille; okudukça hem güldüren, hem ağlatan hem de düşündüren bir kitap haline getirmeye çalıştım. İlk eserim olmasına rağmen, okuyan kişilerin kalbine dokunmayı başaran bir eser olduğunu düşünüyorum. Geri dönüşler de bunu destekliyor. Umarım herkese faydalı olmuşumdur. Teşekkürler.