KARAŞEYH & KARA GÜNLER

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

1974 yılında Kayseri ili Felahiye ilçesinde doğdum. Talas ilçesinde ilkokulu ve ortaokulu bitirdikten sonra 1988 yılında Kayseri Polis Kolejini kazandım. 1992 yılında Polis Kolejinden mezun olduktan sonra Polis Akademisine başladım, aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. İşletme Bölümü’nde burslu olarak devam ettim. 1997 yılında Polis Akademisinden ve Hacettepe Üniversitesinden mezun olduktan sonra Komiser Yardımcısı olarak Emniyet Genel Müdürlüğünde göreve başladım. Değişik rütbelerde değişik birimlerde birçok ilde ve yurtdışında görev yaptım. Bir süre Polis Akademisi Başkanlığında, öğretim görevlisi olarak çalıştım. Şu anda Teftiş Kurulu Başkanlığında polis müfettişi olarak görev yapmaktayım.

Yurtiçinde ve yurtdışında birçok etkinliklere katıldım. Güzel sanatlara yakın ilgim vardır, yağlı boya tablolarım ve kara kalem çalışmalarım bulunmaktadır. Evliyim ve iki oğlum var. İyi derecede İngilizce, Fransızca ve Rusça, orta derecede Arapça ve Osmanlıca bilmekteyim.

Kitap yazma maceranız nasıl başladı?

Polis Kolejinde eğitim gördüğüm dönemlerde günlük yazmaya ve o dönemlerde moda olan hatıra defteri tutmaya başladım. Yapılan yoğun baskılara karşı dışa vuramadığım duygu ve düşüncelerimi beyaz sayfalara aktararak acılardan kurtulmaya ve rahatlamaya başladım. Ve bu deneyimim Polis Akademisinde de bir süre devam etti. Bu yıllarda tutmuş olduğum günlüklerimi yıllar sonra kitap haline getirdim, o dönem yazdıklarımı “29 Gün” ve “Aynasız” isimli iki kitap halinde yayımlamış bulunmaktayım.

Kitabınızın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?

“Karaşeyh & Kara Günler” isimli kitabımı yaklaşık iki yıllık bir sürede tamamlayabildim. Tamamladıktan sonra özellikle Ankara ili içerisinde kaliteli bir yayınevi bulma arayışım başladı. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine “Luna Yayınevi” ile tanıştım. İlk tanışmamızda Mustafa ve Burak Bey’in samimi ilgisi ve güler yüzü ile karşılaştım. Kitabımın yayınlanma sürecinin her aşamasında bana yol gösterdiler ve yardımcı olmaya çalıştılar. Kendilerine bu vesile ile çok teşekkür ediyorum.

Kitabınızın en etkileyici yönü nedir?

Doğmuş olduğum köy, yüzyıllarca ihmal edilmiş olan binlerce Anadolu köyünden sadece birisi. Hakkında neredeyse yazılı hiçbir kaynak bulunmamaktadır. Yazmış olduğum bu eser, köyümüzün tarihi ve orada yaşanılanlar hakkında yazılı bir kaynak olma konusunda bir ilki teşkil edecektir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin çöküş yıllarında yaşanmış olan kara günlerin, olayların kahramanları tarafından bizzat kendi ağızlarından anlatılmasının kitabımın en etkileyici yönü olduğunu düşünmekteyim.