ATROPA KRALI
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Okumayı, yazmayı, yaratıcı düşünmeyi seven biriyim. Psikolojiye, nörobilime, teknolojiye, eski ilimlere meraklıyım. Sürekli yeni bir şeyler keşfetmeyi seviyorum. Problemler zaafım. Nedenler ve doğruluk göreliliğine sığdırmayı tercih etmediğim alternatif cevaplar bulmayı seviyorum. Soyut düşünmek ve burada sınır tanımamak, anlamaya çalışmak noktasında ise diyalektik düşünce metodu en büyük motivasyonum. Dünya, evren, insan, kültür, sosyal psikoloji, felsefe kısacası her şey hakkında herhangi bir an gelen neden sorusuna saatlerce düşünebilirim. Tabii ki, canım hayvanları, canım doğayı çok seviyorum.
Kitap yazma maceranız nasıl başladı?
Kitap yazma serüvenim birçok kıymetli yazarımız gibi çocukluktan geliyor. Hep bir hikâye anlatıcısıydım. Öğretmenlerim sınıf başkanı olmamı en çok bu yüzden isterdi. Arkadaşlarıma hikâyeler anlatırdım. Öğretmen gelene kadar sınıftan çıt çıkmazdı. En çok da anlatırken onları meraklandırmayı seviyordum. Yazmaya ise o dönemki yarışmalarla başladım. Yazma konusunda birinciliği kimseye kaptırmak istemezdim. Sonra okul, eğitim, iş derken yazmak çocukluk anısı olarak kalmıştı. Hayata kapılmış giderken, varlığımı sorguladığım bir gün tekrar yazmaya karar verdim.
Kitabınızın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?
İlk aşamada sizi bulduğumda diğer hiçbir yayınevi ile görüşme yapmadım. Kurumsal çalışma şekliniz, kıymetli çalışanlarınız başında beri bana hiç tereddüt ettirmedi. Ama en çok isminizi sevmiştim. Kelimelerin dünyayı şekillendirdiğine inanırım. Luna benim için kıymetli bir kelime. Hislerim beni yanıltmadı. Bu yüzden yayınlanma aşaması heyecanlı olduğu kadar keyifli geçti. Bu vesileyle de her şey için tekrar teşekkür ederim.
Kitabınızın en etkileyici yönü nedir?
Kitabımın, herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir yönü var. Bu yüzden etkileyicilik yönünün kişiden kişiye göre değişeceğini düşünüyorum.
Fantastik türünde eser kaleme almanın kolay ve zor yönleri nelerdir?
Fantastik türünün kolay yönü, yazarın özgürce uç noktalara kadar gidebilmesi demek yanlış olmaz. Ne isterse eklenebilir. Kalıpları sınırları olmaksızın özgürce kalem oynatılabilir. Zorlayıcı yönleri ise aslında kolay yönleriyle başlıyor. Uçlara çıkarken bir yandan tutarlı kalması, mantıkla örtüşmesi, birleştirme ve bütünlük çizgisinden sapmaması en zorlayıcı noktalarıdır.