YILDIZLI MASALLAR
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
1986 Hatay doğumluyum. Evli ve üç çocuk annesiyim. Gazi Üniversitesi İktisat, Atatürk Üniversitesi Çocuk Gelişimi mezunuyum. Uludağ Üniversitesinde pedagojik formasyon eğitimimi tamamladım. Şu an hayalim olan meslek için okul öncesi öğretmenliği okumaktayım. Bu alanda kendimi geliştirmekteyim.
Günlük tutmayı çok seven bir çocuktum. Ortaokuldayken şiir yazmaya başladım. Öğretmenlerim okulda yazdığım kompozisyonları çok beğenirdi. Hatta üniversitede bir hocam şiirlerimi görünce “Sana kitap basalım,” diye bir öneri getirmişti. Şiir yazmak ve öyküler yazmak, çocukluğumdan bu zamana bir tutkudur benim için.
Çocuk kitabı yazmaya nasıl karar verdiniz?
Öncelikle “Çocuksu ruhunu kaybetmeyen herkes masal okumayı ya da dinlemeyi çok sever,” diye düşünenlerdenim. Bende çocuk kitaplarını okumayı ve ayrıca anne olduğum için incelemeyi severim. Çocuklarıma aldığım kitapları bir ön izlemeden geçirmeden onlara okutmamaya da özen gösteririm. Tabii ben bu kitapları okuyup incelerken ilginç mesajlar veren çocuk kitaplarına rastlamadım değil. Örnek verecek olursam aklımdan hiç çıkmayan bir masaldan bahsedeyim, 2 tane çocuk varmış bir gün anneleri ölmüş, babaları çok kötü bir üvey anne ile evlenmiş. Üvey anne çocuklara çok kötü davranmış, birini koyun birini başka bir hayvan kılığına sokmuş. Hangi hayvan olduğu şu an aklıma gelmiyor. Eve kasap gelmiş, üvey anne kasaba koyunu kesmesini söylemiş. Tabii ben bunu bir anne olarak okuduğumda kafamın üzerinde dönen yıldızları tahmin bile edemezsiniz. Bunun üzerine denk geldiğim bir haber vardı, bir çocuk kitabı verdiği kötü mesajlar yüzünden haber olmuştu. “Çocukların tertemiz zihinlerini karıştırıp bilinçaltlarına kötü mesaj veren kitapları yazmak ve bunları raflara çıkarmak bu kadar kolay olmamalı,” diye düşünüyorum. Bu nedenle kendimi Yıldızlı Masallar’ı yazarken buldum. Yıldızlı Masallar’ın ön sözünde çocuklarımıza okuyacağımız ve onlara anlatacağımız masallar, onların bilinçaltlarında yer edinerek kişiliklerine katkı sağlar. Bir domino taşı gibi nesilden nesile aktarılır. Bu nedenle amacımız ve hedefimiz her zaman eğiticilik ve insanlığa pozitif katkı olmalıdır, şeklinde bir notum var. Ben dünyanın çok güzel bir yer olması için başlamam gereken noktanın, çocuklar olduğunu düşünüyorum. Onların doğru eğitilmesi ile dünyanın yaşanabilir, güzel bir yer olmasının paralel gittiğine inanıyorum. Bu nedenle Yıldızlı Masallar’ı yazarak çocukların hayal dünyasında onlarla buluşmak ve bahsettiğim domino taşlarından biri olmak istedim.
Kitabınızın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?
Bu benim için can alıcı bir soru oldu sanırım. Öncelikle hayalim olan öykü ve şiir kitabını tamamlamaya çalışırken, haberlerde rast geldiğim yanlış mesajlar veren bir çocuk kitabını görünce bir kaptanın hızla rotasını çevirmesi gibi bir rüzgâr beni alıp “Çocuk kitabı yazmalısın,” diye bu tatlı dünyaya savurdu. Kendim hem 3 çocuk annesi olup çocuklarla sürekli haşır neşir olmam hem de çocuk gelişimci bir eğitim kimliğine sahip olmam nedeniyle ruhen buna çok hazırdım galiba. Çünkü bu fikir aklıma düştüğü andan itibaren geceleri heyecandan uyuyamadığımı biliyorum. Sanırım sabaha karşı bir saatti içimden bir ses dosyayı yayınevine göndermem gerektiğini söyledi ve yayınevine dosyayı göndermemle süreç başladı. Bu süreç içerisinde özellikle çocuklara mesaj veriyor olmam, kelimeleri en doğru şekilde seçmem ve aktarılmak istenen mesajı en doğru yöntemle iletmem açısından ekstra bir çaba sarf etmemi sağladı ve bu tecrübe bana çok şey kattı. Ayrıca hayalimde yarattığım masalları resimler ile paralel aktarmak adına içimdeki resim aşkını da tekrardan ortaya çıkararak bu anlamda eğitim almama beni yönlendirdi. Şu an kurduğum hayallere kendi masallarını hem çizen hem yazan biri olarak çıraklık eserini ustalık eserine ulaştırmak adına çabalayan ve başarı kaydeden biri olmayı da ekledim.
Bu anlamda bana bu yolda destek olan Luna Yayınlarına çok teşekkür ederim.
Çocuk kitapları hakkında ebeveynlere neler söylemek istersiniz?
Çocuk kitapları denilince değişik bir algı var ebeveynlerin büyük bir kısmında. Alışveriş yaparken hadi sepete de bir iki çocuk kitabı atalım da çocuklar sevinsin, mantığı ile bu kitapları alan çok ebeveyn var. Aynı zamanda izlediğim haberlere, incelediğim çocuk kitaplarına dayanarak söylüyorum; yanlış şekilde yazılmış, kötü ögeler içeren çocuk kitapları, binlerce güzel çocuk kitabının arasında kaynayarak kolayca raflara çıkıyor sanırım. Ben bunu öncelikle bir anne ve sonra da bir eğitimci olarak eleştiriyorum. Çünkü çocuk kitapları onların yol arkadaşı, hayal dünyaları; onlara aktarılmak istenenler de çok önemli araçlardan biri. Bu nedenle çocuk kitaplarının içeriği ve verdiği mesaj çok önemli. Her “Çocuk kitabı yazdım,” diyenin kitabı raflarda yer almamalı. “Mutlaka içeriğe bakılarak ve ebeveyn tarafından bir ön izlemeden geçirilerek; eğitici yönüne, aktarmak istediği mesajla ne anlatmak istediğine bakılarak çocukların ellerine ulaşmalı,” diye düşünüyorum.
Söyleşi için teşekkürlerimi sunuyorum.