GÖLGEMDEKİ TAKINTI

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

9 Temmuz 1992 yılında İstanbul’da doğdum ama aslen Rizeliyim. Doğuş Üniversitesi Ekonomi ve Finans mezunuyum. Okuduğum bölümden daha çok sanat ve yazıya meraklı bir kişi olmuşumdur.

Kitap yazma maceranız nasıl başladı?

Hayal gücümün kuvvetli olduğunun her zaman farkındaydım. Bir gün bir karakter kurguladım ve konuyu belirledim. 2019 ağustos ayında başlamıştım yazmaya ama dört ay bir kelime dahi yazamadığım anlar oldu. Ancak kurguladığım konu bir puzzle’ın parçaları gibi aklımdaydı ve geçen süre zarfında parçaları birleştirdim. Kelimeler kelimeleri doğurdu ve sayfalar yerini almaya başladı.

Kitabın yayınlanma aşamasındaki deneyimlerinizden söz edebilir misiniz?

En başlarda biraz çekimserdim, aslında yazarken yayınlattırmaya dair bir fikrim yoktu. Roman bittikten sonra yakın çevreme okutturdum ve bunu yayınlattırmalısın diye güzel tepkiler alınca bana ilham kaynağı oldular. Araştırmalarım sonucu ve güzel tavsiyeler üzerine bana Luna Yayınlarını önerdiler. Çalışmamı gönderdiğimde değerlendirme yapmaları hoşuma gitmişti, eğer beğenmeselerdi, demek ki kayda değer bir şey yazmamışım diyecektim ama olumlu dönüş yaptılar. Kafama takılan tüm soruları cevapladılar. Bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum, göstermiş oldukları emek için.

Kitabınızda en etkileyici bulduğunuz yer neresidir?

Ana karakter Gölge’nin sevilmeye ihtiyaç duyduğundan dolayı basit bir günaydın kelimesinin bile onu mutlu etmesi:

Beni düşünmeni istiyorum, yüzüm aklına geldiğinde içinde sıcak bir kıpırdama olmalı, gülüşlerimizi hissetmelisin. Beni buldun ve hiç kaybetmek istememiş olmalısın. Lütfen ne olursun umursamaz olma. Buna tahammül edemiyorum. Yarın bana günaydın yaz, halimi hatırımı sor. Bana değer ver Yaprak ama bunu yapmak için yapma.